Sayfalar

1 Nisan 2014 Salı

Sanırım canım sıkılıyor

Televizyonda nihat doğan vardı.
o kim diyeceksiniz,
amele.
zaman geçse ne değişir bilmiyorum,
o yüzden insanların ruhu
değişmedikten sonra
şimdi de aynı şey olarak
kalmaya devam
ederler,
nihatlar gibi.

...

'çay var mı?'
çok canım sıkılıyor lan
ne yapacağımı bilmediğim gibi
artık bir süre sonrasını
hayal edemiyorum.
ne olacaksa olsun artık
diye başlayan düşüncenin
ilk sorusu.
sanırım debelenmeyi kesip
bir an önce çay koymaya
başlamamız gerek.
ve ben çay sevmem
ama çayın koyulduğu yerde
hep bir kalabalık vardır.

kalabalığı sevmesen bile
içinde kaybolabilirsin.
çok istersen
görünmez bile olabilirsin.

...

bazı günler olmaz,
hani bazı hatunlar için
ekip çalışmış abi dersin ya hani
işte bazı günler için
hiç kimse çalışmaz sanki.

bizde öyle günlerde
iki tek atıyoruz.

zippo seslerini öyle çok duyuyoruz ki bazen.
bir yerden sonra melodi gibi geliyor.

bugün öyle bir gün.

...

zeytin yağlı dolma sever misiniz?
bayılırım.
ben kendim sarıp sarmalanıyorum bazen,
akşamdan oluyor genelde.

...

prensip olarak insan sevmeyen tipler
yok değil,
prensip olarak mı bilmem
neyi sevdiğini
kimi sevdiğini bilmeyenleri
bile tanıdım.
en garibi de
herkesin sevdiği
ama kendini sevemeyen tiplerdi.

...

bir şeyler
ne zaman bitse
pat bir şarkı çalıyor.
bittiği yer yalnızlık olur

sanırım yalnızlıktan bahsediyoruz,
yalnız kalmaktan korkarken
bir yandan bu durum
garip bir huzur verir.
yalnızlıktan bahsediyorsak
parmak izi gibi keskin bir marjinallik ve
ukala bir sohbeti olmalı.
yoksa inanın
fazlasıyla sıkıcı
bir film.
böyle bir muhabbet gemisinde
dilinizi tuttun,
yada ukala bir sohbet edinin.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder