Sayfalar

19 Temmuz 2014 Cumartesi

kafamın içinde bir bozuk para dükkanı

bir hikaye yazacağım ne kadar sürer ne kadar yazarım bilmiyorum  20 temmuz 2014
1. Bölüm.

başım çatlamak üzereydi. henüz 24 yaşında birine göre başım gerçekten büyük beladaydı. ağrı katlanılmaz bir hal almakla kalmıyor beynimi ve düşüncelerimi esir altına alıyordu. iş diye adlandırılan bir duraktan geliyordum. gömleğin son raddesine kadar iliklenmiş, ayakkabı bağcıklarım ayaklarımı patlatmak istercesine düğümlenmişti. kravatım bir fiyaskoydu çıkarıp boynuma attım. ne gerek vardı hiçbirine bilmiyorum.

garip bir uyuşukluk hissiyle yürüyordum eve. babamı gördüm seslendi, duymamış gibi ilerledim merdivenlerden yukarı doğru. işi bırakmıştım.

annem yanıma geldi. kendim hakkında bir şeyler sordu. pek cevaplama taraftarı olmadım. annenim ben senin dedi. iş hakkında bir şeyin kalmadığını bıraktığımdan bahsettim. sonrasında çok fazla gürültü koptu. başım çatlıyordu. istemiyordum bugün ki geleceğimi. sanki avucumun içine para gibi sokuşturulmuştu geleceğim. bu kadar zavallı değildik, her zaman böyle hissetmekten kaçtığımızı hatırlıyorum.

hayatta kesin bir şeyler varsa,  eğer siz seçimler yapmazsanız birileri sizin yerinize avucunuzun içine para koyar gibi o geleceği sıkıştırıyordu

dışarı çıktım. geceydi henüz. bir bara doğru yol aldım. tanıdığım bir kaç adam bu esrarengiz müziklerin çaldığı nostaljik diyarda ara ara bana sataşır aklımı oyalardı. içtim, çok içtim. ta ki kırmızı etekli hatunu görene kadar. başımı kaldırıp yüzüne bakmak istedim. sadece eteklerini görebildim. gülüyordu sadece. kahkahalar atıyordu. başımı kaldıramıyordum kırmızı eteği vardı. kırmızıydı.

neyse her gün içersen eğer, çatlaklar seni ziyaret eder. bazen ziyaret ediyorlardı bazen ben bir çatlaktım. yazı yazmaya çalışıyordum daktilo başında. deniyordum iyiydim de peki ya editörler beğenmezse peki ya editörler aptalsa?




arkadaşıma geçtim. kafam iyiydi ama başımın çatlayacağına hiç şüphe yoktu. yanında bir kız vardı. onlarda yeterince iyiydi. götümm diye seslenirdim ona. vurmaya başladı. rahat durmasını söyledim gidip bir iki bira daha getirecektim. bir daha vurdu götüm. gülüyordu. genelde bende gülerdim.


bağırdım ona üzerimde sarkan garip bir çük gibisin!
güldü aşağılık herif.


başım çok ağrıyor.
kafamın yerinde olup
olmadığı hakkında
derin şüphelerim var....


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder