Sayfalar

4 Ocak 2013 Cuma

Ben sadece yaşayan bir ruhum; anlamlı konuşmayı bıraktım


Bazı şeyler anlaşılacak gibi gelmiyor; düşünüp duruyorsun, zaman kaybediyorsun gibi sanki, sadece zaman. …..bu kadar basit değil cevapları. ‘bilmiyorum’ yeterli bir cevap gibi de gelmiyor, bilmek istiyorsun; bir sebep gerekiyor anlamanı sağlayacak. Belki de aptalın tekiyim; tam da şu an insanın kendi için üzülmeye hakkı yoktur sanırım. En azından öyle gerekir sonrası için.. Yapabildiğin kadar hakim olursun kendine, içinden ne kadar geliyorsa artık.

Kendime kızgın olduğum zamanlardan nefret ediyorum. Büyük bir köpek halıya sıçtı diye kızmazsın değil mi, o cidden büyük bir köpektir hani. Ama ben zaten hırçın biriyimdir, ben kızarım; ben buyum işte. Elimde tuttuğum bazı şeyleri bırakıyorum; bahar da etrafa saçılan tozlar gibi dağıtıyorum bazen. Kendimi hep bir şeylerden sorumlu tutuyorum öyle olmasa bile. O yüzden kendime üzülmeye hakkım yok sanırım. Kendi için üzülemeyen bir adam.

Birisi incindiyse bunun savunulacak bir tarafı yok hani.. Ama her şeye başta iyi niyetle baktığımı bilmeleri gerekiyor. Sanırım hepsinin onları özel yapan şeyi görmelerini istedim; bunu sadece siz isterseniz eğer, elinizde olan her şeyi alırlar, sanırım bunu da onlar istedi…

Sanırım herkes görülmek ve daha iyi tanınmak istiyor. Sonra gerçekler bulanıklaşıyor. Gerçek şu ki bazılarıyla garip durumlardayız. Ve evet bu çok karmaşık.

Sadece insanlarda değil, hayatta tutmak istediğiniz bir şeyler elbet kopuyor. Bazı zamanlar bu öyle bir hal alıyor ki, ve evet bu çok ama çok karışık. Gözlerini kapayıp içine bir duman çekiyorsun, kapanan her kapının sonunda başını eğmen gerekir gibi çekip gitmek istediğim anlar oluyor.

Artık bir anlamı kalmayana kadar kaç defa daha özür dileyeceğimi bilmiyorum, kimden mi sanırım ben yapamadıklarımdan, şansım ve bazı kimselerin de benden; zor oluyor be. Ama bunu bir gün öğreneceğimize dair komik bir his var.

Sadece bir köşede, sayfaları karalasam. Hayalleri yalnız bıraksam bir süre. Bildiğim en iyi şeyi yapsam. İnsanların düşüncelerine dahil olurmuşçasına karalasam.

Bu sayfalarda sessizce geçen yüzlerce gün. Sadece yazıyorum. Neden bilmiyorum, içimde bir şeyler değişiyordur belki. Bazen bütün parçalar dağılıyor. Burada kimsesizim, özgür belki de. Kimsesiz aklımda sadece ben varım. Sayfalar dolusu düşünce. Hayata fazla değer verildiğini duyuyorum. Umarım gittikçe daha iyi olur; bilmiyorum..



Biliyorum belki rol yapıyorlar ve karanlığa çekiyorlar zorla, böyle başlıyor her şey.. Onların derinlere gömülme ihtiyacı vardı sanırım. Daima sakladıkları sırlar vardı, yüzüne söyleyemedikleri..  

Bende anlamlı konuşmayı bıraktım, cehaleti mazeret etmek ise saçma, bütün bu savunma asla bitmez; aynı eski bir hikaye gibi uzun.. Ben sadece yaşayan bir ruhum işte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder