Kırılmış
düşüncelerle dolu karanlık bir oda, camdan sokak lambasının kısık ışığı
aydınlatıyor; düşüncelerin bir parça olsun aydınlanmasına faydası olur mu
bilmem. Elimde bir sigara var, tütünün yanma sesi, ateşin kağıdı parçalayışı..
Duman doluyor zihnime, düşüncelerle, daha bir büyüyor her şey; belki de daha
açık görmeye başlıyorum; çevremi görüyorum, gerçek dostlarımı..
Onaramayacağımız
şeyler oluyor bazen, zamanın içinde bir leke gibi. Duygular yok oluyor, bazen
de yeni sayfalar dolduruyorsun hayatına, hayat adlı; içinde isimler ve yüzler
var. Ne oluyoruz biz dostlarım, ebediyen gitmeden beraber olduğumuz yollar bulmaya
devam edecek miyiz. Bazen birbirimize zarar verdiğimiz oluyor ve uzaklaşıyoruz;
‘gitti artık, bitti’ diyorsun bazılarının ardından, ama kalarak
uzaklaşıyorlar.. Dostlarım asıl mesele bizim bağlarımızın olduğu, sağlam
kalelerimizin var oluşu, hiç yıkılmayan surlarımızın varlığı; bazılarıyla bu
düşünceleri, bu kaleleri asla kırmazsınız işte. Hiçbir zaman sifonu çekmezsiniz,
sağlam bir yumruk da yeseniz yapmazsınız; sadece bilirsiniz işte o dostunuzdur.
O, odur..
Bazen
bir çıkış mı yoksa bir başlangıç cümlesi mi arıyorum bilmiyorum. Fazla fazla
derinde kalıp, karanlıkta bir his arıyorum. Boş bir defter, sayfalar dolusu
boşluk. Kayaya teslim olan dalgalar gibi kelimeler, dolduruyor bir süre sonra
hayatımızı. Bazı kelimeler uçurumlarda kayıp, bazı yüzler de kayıp onlarla
beraber. Soğuk bir havada paramparça olan dudakları konuşmasa bile, sayfalar
kaplayacak yüzler var. Onlar öyle soğuk bir gecede, en soğuk en sarsıcı
kelimelerle doluyor zihnine, sayfalara.. Öylece doluyor o dostlar.. Hayat denen
kitabın, ilk kapağı onlar.
Bazı
geceler de kemiklerin bin parçaya ayrılmış gibi gelir, hayatının şeması o gün
için değişmiş gibi gelebilir ve birkaç yakın dostla kafa dağıtmaya ihtiyacın
olur. Düşüncelerin sanki rehin tutuluyor içinde, bedenini yorgun hissedersin.
Anılar saklarsın büyük bir sır gibi; içinde hissederek saklarsın ve bazen iyi
bir dostun birkaç lafı, omzundaki eli, sana dokunuşu iyi gelir. O karmaşık
düşüncelerinleyken, karanlıkta bir ışık gibi sana gelir, fırtınada huzura rastlarsın
sanki.
O
dostların için ‘gitti, artık bitti’ diyemezsin anladın mı? Onlar en kötü
ihtimalle kalarak uzaklaşırlar…
Hayatında
boş sayfa bırakma, kendi cümlelerin olsun, dostlukların olsun kale
sağlamlığında, güven dolu bakışların olsun sahip çıkan; bunlara sahip hayatın
ve dostların olsun boş bakışlar ve sayfalar yerine..
Dostunun yanında her gözyaşı, içindeki çiçeği sular ve sen rahatlarsın biraz daha, bir yağmurun hayat vermesi gibi. Düşüncelerini rehin tutup, bedenini ırmağa dönüştürmeni engelleyen o dostlara hep ihtiyaç var… Daha nasıl anlatılır bilmiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder