Yaşamış bir bedenin
ağzından dökülen kelimeler, hiç bir kitapta olmadığı kadar sağlam bir etki
yapar. Çünkü hayat okuduğun kitaplardan çok daha ötedir, nedeni bundan. Eğer
kırılmış bir beden varsa, o kişi güçlüdür; zayıf bir bedenin, yaşayan bir
bedene etkisidir kırılmışlık. Ama sonra daha güçlü görüyorum ‘onu’. Zihni
yüklü, biraz zor olsa da ‘o’ güçlü. O duygularını dizginler önce, sonra
kelimelerini baharda bir yağmur gibi savurur; öyle bir yazar ki içini titretir.
Rüzgar misali dokunur, eser sana…
Sonra sana kendinden bir
şeyler anlatır, arada bir kendinden bir şeyler de yakalarsın onda. Gecene
gündüz olan, dokunan kelimeleriyle daha sen nefesini hissetmeden yanındadır
zaten. Eğer hayat seni kırarsa bir daha, ‘umarım’ sen hayatı affedersin ha.
Hayatın kırdıklarına karşı sağlam bir kalem kalmışsa, ne şanslı hayata; hayatın
kaybetmeye çalıştıklarının arasından çıkan bir ‘o’ var. Her güneş doğduğunda o
hayata ve insanlara dokunuyor yeniden, hayata kıyak geçiyor.
Bazı zamanlar, bazı
yerler yanlış kullanılır; ‘etki’ anları diyorum ben... Böyle anlarda yanımızda
tek bir nefes yetiyor, iyi hissetmek için al sana tek bir neden. Bazen
cehennemden elini tutmak için bile her şeyden vazgeçtiğin bile olur, ne olursa
verirsin ama vazgeçmezsin. Kalmasını istersin, çünkü ihtiyacın vardır.. Bazı
geceler nasıl uyuyabilirsin ki, bazı şeyler açıkça yanlışken bir de.. ‘o’ anı dökerken kağıda gelip dokunuyor sana
sayfaların içinden..
……. sonra bir sen tanıdım,
ve daha taze. Hiç
dokunmadım ama sarılmış kadar oldum dostça. Hiç bir araya gelmedik, ama kısa
bir an çok şey paylaştık aslında. Düşünen, duygu ve güç yüklü bir beden
dokunarak yazıyor... Kısık bir ışıkta kaldığım bir zamanda, ışık tuttu; yaz diye. Yazmak için tam
aradığım şeyi beklenmedik bir zaman da ‘umudun’ kucağında buluyorum garip. Umut
kötüdür bu arada...
+Ya isteyip elde edeceksin ya da kaybedeceksin; ‘umuda’ kalma dilerim. Yoksa zaman, elde edebileceğin şeyleri de çalabiliyor.
- Belki de umut sadece tamamen güçsüz hissettiğimiz anlar içindir ha, hayatı öylece kabulleniş. Onun dışında dediğimiz gibi ya elde edersin ya da kaybeder.
+ O kadar güçsüz de olamamalı insan ama…
- ‘Umarım’ hiç o kadar karamsar olmayız.
+ ‘Umdun’ …
- Fark ettim. Yerine kelime bulamadım.
Eğer seni kırarsa hayat, darıl ona çünkü sen hayatın çölünde bir yağmursun.. Ama bir gün yine birine ihtiyacın olursa, git dokun ona. Güneş ol hayata, bir gün hayatı ararsan eğer bak ‘ruhuna’….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder