bir sigara seçtim,
çakmağa uzandım
ateş parladı
içime çektim
aklıma başkalarının
hayatları uğrayıp
durdu.
çok yorgun
olduklarına
dair bir şeyler..
yolunda gitmeyen
saniyelerin yanında,
kazandıklarının yanında
ara sıra hoşnut
olmayanlar
gibi şeyler geldi.
...
kazandıklarım
o an yok gibiydi.
ve sanki yok gibi
davranmam gerekiyordu.
rahat bulamayan
suni gözyaşları yoklardı onları,
ama var oldukları hissedebiliyordun.
bir damar bıçaklanıyor
sıradaki savunmaz
ve akıl oynanamazları
hissedebiliyordun.
...
bir aylak
ev bulur,
ve tununmak ister hani
öyle bir şeyler
gerekir.
...
günün geç saatlerine doğru,
ışıkların açılmasına yakın,
gizli bir mabet vardır
kısaca -ölüm- derler.
ölümden daha
gerçekçi ne var?
merak ediyorum.
ölümün olduğu bu yerde
başka bir insanın
dişlerini gösterip
gamzelerinin çukur çukur ki
görüntüsü kadar
başka hiçbir şey
çekici olamazdı.
...
dolap altlarındaki
boşluklara süpürülmeyi bekleyen
tonlarca gereksiz üzüntü,
gamzelerini bekleyen yüzler.
ağlayan kadınlar,
doğduğu anın
aslında öldüğü an olduğunu bilmeyen
bebekler,
iki eli başının arasında
belki bir meyhanenin
en fiyakalı adamı;
gamzelerini beklerler
yada öyle bir anı
hayal ederler.
...
karalama düşünceler
çözünmüş sanki,
sigara kutusu yerde
bira şişeleri her masada.
düşünceleri durduramıyor
belki karanlığa doğru koşuyor,
durmaktan iyidir.
...
bilmiyorum sonları nasıl olur?
herşeyin bir zamanı var mıdır? bilmiyorum.
sigaranın bir dumanı var
bir pencere kenarı
hayatın imanı var mı? bilmiyorum
...
soyulmuş
satılmış hayatlar
aylak aylak
çözümsüz gibi
tek bildiğim
bazı ölümler
yaşamak içindir
...
sanırım bir şey varsa
o da,
o ölümlerden
doğmaya inanmak gerektiğine dair bir şeyler....
Tek gerçek varsa o da ölümdür. Emeğinize yüreğinize sağlık. Kaleminiz daim olsun.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. sevgiler..
Sil