Yanlış
ya da aslında
hiç haketmediğin
nedenlerden
övülürsün.
etrafındaki
takdir dolu
bakışlar
altında,
yanlışların
bir önemi kalmaz.
artık
olmadığın
biri gibi
olmaya
adım adım
yaklaşırsın.
hiç senin
olmamış
kadınları,
sana sahip
olabilmiş
hissiyatıyla
uğurlarsın
sabahın nefesinde.
yanlışlardan
doğrular
çıkarmaktır
hayatın.
yanlışları
sevenler,
zamanla
yalanları
sevmeye başlarlar.
ama
kadınları
herşeyden
daha çok severler.
şimdilerde
kimi
kadınlar,
spor
yapıyor
yalanları
unutmak adına.
kimi olabildiğince
yemek yiyor,
kendini meşgul
edecek kadar
içiyor.
kimi sigara
yakıyor,
sıradan bir
kül tabakasını
dolduracaktan
biraz daha fazlaca.
bu gece
gençliğe
içiyoruz diyor
kimileri.
ve gerçeğe
hızla tutunmaya
biralarını kaldırıyor.
unutmak
istedikleri
adamlara kaldırıyorlar
biralarını.
sahip olduklarını
kaybetmek
istemeyen
ruhlar,
her gece
içer oluyor.
yalanlar
ardında ki
her anına
içiyor.
İstanbul da
yağmurlu
bir gün kadar
güzel rastlanan
yalanlara
yakıyor ateşini,
dudaklarını
yalanlara katıyor
dar sokaklarda,
rahat bir yatakta
şarap dudaklarını
değdiriyor
bir başka
yalana belkide.
gece
sokaklara
kalan
gecenin
tozu ve yalanı;
onlar,
sabahın
çöpçülerini
beklerler sanki.
ve yalanlar
asla süpürülmezler.
yalan öpüşmeler
ve sevişmeler
asla süpürülmezler.
bir dudak
diğerinden
hep birşeyler
çalar.
ve ardından
şarkılar çalmaya
başlar
kaçanın ardından.
ıstırap
gözyaşlarından
oluşmuş
okyanus
dolusu
bakışlar...
şimdi çoktan
gittiler
ve o kadınlar
sanki karşılarımızda
oturuyor.
unutmayı
hatırlamayı
unuttuklarını biliyorum.
unutulmayı
asla
sevmediler.
ve
bira
şişemdeki
alkolün
henüz
bittiğini
farkediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder